KEY Ödemeleri Nihayet Başladı

Hak sahipleri, TC kimlik numarasındaki son 2 rakama göre, 3 Eylüle kadar Ziraat Bankası şubelerinden KEY paralarını alabilecek. Listede ismi bulunanlar, tahsis edilen ödeme gününü beklemeden, Ziraat Bankası ATM'lerinden parasını çekebilecek. 3 Eylülden sonra, kimlik numarasındaki son 2 rakama bakılmadan, şubelere başvuran hak sahiplerine ödeme yapılabilecek.

Key ödemenizi sorgulamak, görmek için aşağıdaki linke tıklayın.
http://www.keyodemeleri.com/guncel/index.php

KİMLİK NUMARASININ SON İKİ RAKAMI ÖDEME TARİHİ

--------------------------------- --------------------

00, 02, 04, 06, 08, 10 Bugün

12, 14, 16, 18, 20, 22 24/08/2010 Salı

24, 26, 28, 30, 32, 34 25/08/2010 Çarşamba

36, 38, 40, 42, 44, 46 26/08/2010 Perşembe

48, 50, 52, 54, 56, 58 27/08/2010 Cuma

60, 62, 64, 66, 68 31/08/2010 Salı

70, 72, 74, 76, 78 01/09/2010 Çarşamba

80, 82, 84, 86, 88 02/09/2010 Perşembe

90, 92, 94, 96, 98 03/09/2010 Cuma

Ramazanda Oruç ve Şeker Hastalığı

Ramazan ayında şeker hastaları kendilerine daha fazla dikkat etmeleri gerekiyor.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramis Çolak, "Diyabet hastalarının oruç tutabilirliği konusunda genel yasaklama ve genel izinler yerine, hastaya özel kararlar verilmelidir" dedi.

Prof. Dr. Ramis Çolak, Ramazan ayı dolayısıyla oruç tutmak isteyen şeker hastalarına yönelik önemli açıklamalarda bulundu. "Ramazan ayında, Müslümanların oruç tutmaları Allah'ın emridir. Dini buyrukları yerine getirerek, herkesle birlikte aynı eylemin içinde olma hazzını yaşamak herkes gibi diyabetlilerinde hakkıdır. Ne var ki şekerlinin hastalığı oruca ters düşmekte, hastalıkları oruç tutmalarına mani olmaktadır" diyen Prof. Dr. Ramis Çolak, buna rağmen, bazı şeker hastalarının, orucu tutmama hususunda

tereddüde düştüklerini, oruç tutmadıkları takdirde günah işlemiş olacakları endişesine kapıldıklarını, hatta doktorlarının ikazına rağmen ısrarla oruç tutarak, sağlık yönünden kendilerini riske attıklarının görülmekte olduğunu belirtti.

DİYABET HASTALARINA ORUÇ YASAK MIDIR?

Ramazan ayı süresince dünyanın farklı coğrafya, ülke ve kültürlerine ait 40-50 milyon diyabet hastasının oruç tuttuğunun tahmin edildiğini bildiren Çolak, "Sayıca bu kadar büyük bir gruba beslenme konusunda ortak bir açıklama yapmak ve genel yaklaşımlar getirmek doğru değildir. Farklı diyabet tipleri olmakla birlikte, aynı tipteki diyabet hastalığının kişilerdeki yansımaları da birbirinden farklıdır. Bu nedenle diyabet hastalarının oruç tutabilirliği konusunda genel yasaklama ve genel izinler yerine,

hastaya özel kararlar verilmelidir. Kan şekeri iyi kontrol edilmiş ve ağız yoluyla alınan diyabet ilaçlarıyla tedavisini sürdüren hastalar ise düşük risk grubu altında sıralanabilir" şeklinde konuştu.

HANGİ DİYABET HASTALARI YÜKSEK RİSK TAŞIR?

Prof. Dr. Ramis Çolak, oruç tutmaları yüksek risk taşıyan hastaları şu şekilde sıraladı:

"Sıklıkla hipoglisemiye giren hastalar, hipoglisemilerini fark etmeyen hastalar, kan şekerleri iyi ayarlanmamış hastalar, Ramazan ayından hemen önceki dönemlerde ciddi diyabet koması hikayesi olan hastalar, tip 1 diyabet hastaları, hastalıklarının kontrolünü bozan ciddi akut hastalık yaşayan hastalar, kronik böbrek yetersizliği olan ve/veya diyaliz tedavisi gören hastalar, hamile diyabet hastaları, kan şekeri orta derecede yüksek olan hastalar, orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalar, yalnız

yaşayanlar diyabet hastaları, yaşlı diyabet hastaları ve bilinç durumunu etkileyen ilaçlar kullanan diyabet hastaları."

ORUÇ TUTMASI UYGUN OLAN HASTALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER NELERDİR?

Oruç tutması uygun olan hastaların dikkat etmesi gereken hususlara değinen Çolak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Mutlaka evde kan şekeri takibi yapılmalıdır. Ciddi hipoglisemi veya hiperglisemi olursa mutlaka oruç bozulmalıdır. İki kez veya daha fazla hipoglisemi gelişirse oruç tamamen bırakılmalıdır. Herhangi bir enfeksiyon veya benzeri bir hastalık gelişirse kesinlikle oruç tutulmamalıdır. Günlük kilo takibi yapılmalı ve önemli kilo kaybı veya artışı tespit edilirse doktora haber verilmelidir. Her şeye rağmen şeker hastaları, Ramazan arifesinde, oruç tutma hususunda hekimine danışmalı önerilerini uygulamalıdır.

Dinimiz hangi hastaların oruç tutmaması gerektiği kararını hekimlere bırakmıştır. Bu nedenle şeker hastalarımızın oruç tutmaya karar vermeden önce doktorlarına durumlarını danışmalı, kontrol ve tetkikleri yapıldıktan sonra doktorlarının uyarıları doğrultusunda karar vermelidirler."

Peygamber Efendimizin Annesi Hz. Amine'nin Kabri

Suudilerin kutsal mirasa layık gördüğü işlem!
Mekke'ye 150, Medine'ye 300 klometre mesafedeki Ebva Köyü'nde kayalık bir vadideki tepede bulunan kabrin, 5 yıl önce, inşaat makineleriyle ortadan kaldırıldığı biliniyordu. Bir tepeyi düm düz eden iş makineleri, Hz. Ümmü Eymen tarafından defnedilen Hz. Âmine'nin kabrini de yok etmişti.
İşte o kabrin koordinatları: Ebva Vadisi, 23.1099 Kuzey enlemi, 39.0497 derece doğu boylamı arasında yer alıyor. Bölgeye girmeyi başaran hacı ve umreciler izleyecekleri koordinatlar sayesinde, Hz. Amine'nin kabrini daha kolay bulabilecek.
KABRİN ÖYKÜSÜ
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in annesi Hz. Amine, yakınlarını ziyaret için gittiği Ebva Köyü'nde, 30 yaşındayken vefat edince, Ebva Vadisi'ndeki tepeye defnedilmişti. Hz. Âmine'nin son sözü ise "Her diri ölür, her yeni eskir. Ben ölürsem gam yemem çünkü, sadım bâkidir. İnsanlığa böyle bir nûr-ı halef bırakıyorum" oldu. Kabir, Osmanlı döneminde özel olarak işaretlenmiş, etrafı çevrilmişti. Ancak Suud yönetimin çevre uygulamaları çerçevesinde kabir, sökülerek kaybedilmiş, ziyarete de yasaklanmıştı.