Dünyanın İlk Gökdelenleri

ilk gökdelenler"Siz her tepeye bir alâmet bina edip eğlenir durur musunuz? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Hem tuttuğunuz zaman merhametsiz zorbalar gibi tutuyorsunuz. Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin". (Şuara Suresi, 128-129).

"Rabbinin Ad (kavmin)e ne yaptığını görmedin mi? 'Yüksek sütunlar' sahibi İrem'e? Ki şehirler içinde onun bir benzeri yaratılmış değildi". (Fecr Suresi, 6-8).

Kur'an-ı Kerim'de Ad Kavmi'nden ve kurdukları şehirlerden böyle bahsediliyor. Ad kavminin yaşadığı yer olan Yemen dünyanın ilk gökdelenlerinin inşaa edildiği ülke. Yemen'de Sibam-Hadramut bölgesindeki gökdelenler Çölün Manhattan’ı olarak adlandırılıyor. Gökdelenler, Ad kavminin ve onun devamı olduğu varsayılan Hadramilerin eseri. Günümüzde de yöre halkı aynı inşaat teknikleriyle kerpiçten ev yapmaya devam ediyorlar.

Yunan coğrafyacı Batlamyus MS 150-160'da, "Adramitai" isimli kavmin yaşadığı yer olarak Arap Yarımadası'nın güneyini (Yemen) gösterir. Nitekim bu bölge, yakın bir tarihe kadar da "Hadramut" ismiyle bilinmiştir. Hadrami Devleti'nin başkenti Şibam, Hadramut vadisinin batısında yer almıştır. Bu arada birçok eski efsaneye göre de Ad Kavmi'ne elçi olarak gönderilmiş olan Hz. Hud'un mezarı Hadramut'tadır.
Şibam'da bulunan yapıların dikkat çekici özelliği gösterişli ve uzun sütunlarıydı. Sütunlar değerli taşlarla yada altınla kaplanıyordu. Zenginliğin ve tekniğin o devirlerde doruğa ulaştığı ve bu zenginliğin yapılan eserlere yansıdığı zamanlardı.

Bu şehirlerin sahiplerinin Ad Kavmi'nin torunları olduğunu düşündüğümüzde Kuran'ın, Ad Kavmi'nin yurdunu "sütunlar sahibi İrem" (Fecr Suresi, 6-8) olarak tanımlamasının nedeni açıkça anlaşılmaktadır.

Do you not see what your Lord did with ‘Ad – Iram of the Columns whose like was not created in any land. (Qur’an, 89:6-12)

Günümüzde Hadramut, Yemen'in kuzeyindeki en geniş vadi olarak biliniyor. Birçok kabilenin de yaşadığı bu geniş vadide barınan Yemen nüfusu 200.000 kişi. Şibam, Hadramut bölgesinde çölün ortasında görkemli bir vaha. Şibam'da akıl almaz, başdöndürücü Yemen mimarisinin en çarpıcı örneklerini görmek mümkün. Burası, yüksek apartmanlarıyla baştan sona balçıktan yapılmış bir gökdelenler şehri.



Pencereler, sabah güneşin doğusundaki, akşamda batışındaki ışığı alacak şekilde yerleştirilmiş. Kurulan düzen sayesinde gecenin soğundan ve günün kavurucu sıcağından içerisi ustalıkla korunabiliyor.Üst katlar, alt katlara oranla daha büyük pencerelerle, pencere açıklıkları daha küçük olan alt katlar ise merdiven aralığından ve duvarların içine yapılmış kanallar yardımıyla havalandırılıyor.



Unesco tarafından Dünya Mirası listesine alınmış başkent Sanaa ise 2.200 metredeki bir vadide konuşlanmış ve kısmen kerpiç surlarla çevrili. Sanaa, VII.ci ve VIII.ci yüzyıllarda İslam dininin yayılmasında önemli bir merkez oldu. Şehrin dinî ve siyasi mirasını XI.ci yüzyıldan önce inşa edilen sayısız cami, hamam ve çok katlı muhteşem kerpiç kule-evlerde görmek mümkün. Ülkenin pek çok yöresi gibi, Sanaa’da Osmanlı dönemi eserlerini barındırmaktadır.



Sanaa şehrinde karmaşık bir çamur mimarisine sahip olan bu evlerin yanı sıra balçıktan inşaa edilmiş 6-7 katlı yapılara rastlamak mümkün. Pencereleri olağanüstü vitray ve renkli camlarla bezenmiş binalar, Şibam ve Hadramut’ta yerini 10-12 katlı kerpiç gökdelenlere bırakır. Yüzyıllardır dimdik ayakta duran bu dünyanın ilk gökdelenleri, Batı’daki çelik konstrüksiyonlu yapılarla alay edercesine, çölün orta yerinde dimdik ayakta durmaktadır.

"Daha yeryüzünde gezip de bir bakmazlar mı? Kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş? Onlar kendilerinden hem daha çok, hem de kuvvetçe ve yeryüzündeki eserlerinin sağlamlığı bakımından daha çetindiler. Öyle iken o kazandıkları şeyler, kendilerini kurtaramadı". (Mü'min 82)

"That is some of the news of the cities which We relate to you. Some of them are still standing, while others are now just stubble. We did not wrong them; rather they wronged themselves. The gods they called upon besides Allah did not help them at all when Allah’s command came upon them. They did nothing but increase their ruin". (Qur’an, 11:100-101)

Alıntıdır:
cihanozdemir.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder